31 Mayıs 2020 Pazar

Sıcak Eller

Güneşin doğuşu ile uyuyorum.
Güneş batarken açıyorum gözlerimi.
Gün bitmiyor benim için,
Gün doğmuyor nasıl olsa gözlerime.
Gün, zamana bağlıydı.
Zaman, iki çubuğun kovalamacasına.
Ben hayata bağlıydım,
Hayat, ipin ucundaki boynuma!
Ne şimdilerde iki çubuk kaldı,
Dar ağacı gibi dikilen.
Ne boynum kaldı
İpe geçmeye hazır bekleyen.
Bir ben kaldım gece karanlıkta duvara nazır.
Bir de yalnızlığım kaldı,
Gölgem gibi hiç terk etmeyen.

Pejmürde ellerim çabaya küsmüş,
Birde eskimiş dilime ve dahi
Tükenmek üzere olan mürekkebime.
Küsmüş gönül sesim,
kalemime, kağıda ve nicesine.
Yazmıyor  his ve düşüncelerimi.
Bende kendime dargınım.
Dargınlığımın sebebi belli değil.
Hesaplaşmalarım içimde harbe döndü.
Kazananı olmayan savaşın temsili gibi...

Ellerimi yaktığın yetmez mi bre sigara!
Ciğerlerimi harap ettin göz göre göre.
Bırak ellerim gecenin soğuna dalsın!
Yalnızlığımı unutturmasın!
Soğuk yaksın ellerimi!
Sıcak vurmaz benim ellerime!
Söyle!
Ne haddime düşlemek ?
Soğuk geceleri, sıcak elleri...

28 Mayıs 2020 Perşembe

Al

Mey dökülmüş arştan zülüfe.
Bade ile tatlanmış muhabbete,
Kelam yeter mi hiç bir çift göze?
Ben söz olayım, sen söyle beni.

Zülfün teli ok olsa, değer göğe.
Kaşın yay olsa, vurur gönüle.
Seher güneşi misali bir ömüre,
Ben söz olayım sen söyle beni.

Dudağı mey gibi al, beni etti pare.
Zahir sesi serap, hapsetti dara.
Ne söylesin bu garip ki daha?
Ben söz olayım, sen söyle beni.